Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Martı Jonathan Livingston (Kitap İnceleme)

Epsilon yayınlarından çıkmış kitap 147 sayfa ve 5 bölümden oluşuyor. Kitapta çok fazla resimleme yapılmış. Muhtemelen çocuk kitabı olduğu düşünülerek somutlaştırma amacıyla resimler eklenmiş ama bağlamla çok da alakalı olmayan resimlemeler mevcut.  4. Bölüm, eklenmiş genişletilmiş bir yeni baskı olarak çıkarılmış 2014 yılında. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitap 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Kader Ay ve Aslı Tümerkan tarafından çevrilen kitap yer yer masalsı öğeler taşıyan fabl türünde yazılmış bir öykü. Kitap aslında Martı Jonathan üzerinden sürü içinde sıradan bir martı olmayı reddedip öğrenmeyi amaç edinerek, hakikate ulaşmayı; gelenekleri sorgulamayı, çoğunluktan farklı olabilmeyi, sınırın dışına taşmayı, aykırı olmak suretiyle içindeki potansiyeli ortaya çıkarabilmeyi anlatıyor. Geleneğin ve kalıplamış statükonun çoğu zaman içimizdeki yaratıcı gücü

SİNEKLERİN TANRISI (Kitap İnceleme)

Nobel Edebiyat ödüllü William Golding tarafından kaleme alınmış olan Sineklerin Tanrısı, şavaştan kaçırılan bir gurup çocuğun yolculukları sırasında uçaklarının ıssız bir adaya düşmesiyle başlayan ve adada çocukların yaşadığı olayları ve olaylardan ziyade onların duygusal dönüşümlerini anlatan bir eser. Her ne kadar roman demişlerse de romandan çok uzun bir öyküye daha çok benziyor. Kitap Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından 26. basım olarak çıkarılmış. Kitap İngilizce aslından Mina Urgan tarafından çevrilmiş. Birbirini takip eden 12 bölüm içeren eser 248 sayfadan oluşuyor. Yaklaşık 13 sayfadan oluşan ‘sonsöz’ kısmı ise bir nevi kitabın yayınlanışından günümüze gerçeklik içinde oluşmuş kendi öyküsüdür. Bu kısmı okurken aklıma Kafka’nın ‘Dönüşüm’ü, Cervantes’in ‘Don Kişot’u geldi. İyi kitapların kurgularını aşarak usul usul kendilerine gerçek dünyada yer edinmeleri, öyküleriyle gerçek yaşamı iç içe geçirmeleri ve yüzyıllara meydan okuyacak bir eser olma aşamaları geldi. Yaşan

Babil’in En Zengin Adamı (kitap inceleme)

Gelir dağılımının adaletsizliği. Hemen hemen pek çoğumuzun üzerinde uzlaştığı önemli konulardan biri. Ekonomik sistemlerdeki rahat işleyişi bozan ciddi bir sürtünme kuvveti yaratarak sistemin varlığını tehdit eden realite. Şimdi soru şu: Sistemlerde gelir dağılımı gerçekten adaletsiz mi? Ya da bu adaletsizliği yaratan önemli unsurlar neler olabilir? Elbette bunlar detaylı konular ve bu yazının amacını aşacak türden ayrıntı isteyen, ciddi araştırmalar gerektiren gerçekliklerdir. Bu yazının amacı ilgili kitabımızı tanıtırken, bana harikulade gelen ve bakış açılarında kırılma yaratabilecek bir ayrıntıyı da unutmamak. Elbette ki bu kitabı okuyana değin bunu farketmemiş ve hiç de bu açıdan bakmamıştım. Eminim ki pek çoğumuzun pek çok nedenle üstünden atladığı bu durum bize farklı yaklaşımlar kazandıracak türden. Acaba gerçekten gelir dağılımı mı adaletsiz, yoksa bu adaletsizliği besleyip büyüten bizim tutum ve alışkanlıklarımız mı?.. Babil’in En Zengin Adamı -eski uygarlıkların para k

OLAĞANÜSTÜ KİTLESEL YANILGILAR VE KALABALIKLARIN ÇILGINLIĞI & KARIŞIKLIĞIN KARMAŞASI (İnceleme)

İnsanoğlunun fıtratı gerçekten de değişmiyor. Ciddi şoklar biraz etki etse de kısa süre sonra hepsi unutuluyor. Yine aynı yapı. Duygusal reflekslerle örülmüş bir davranışlar bütünü. Hırs, daha fazlasını isteme ve daha da fazlasına sahip olma güdüsü... Scala yayıncılıktan GPAS İstanbul işbirliği ile çıkan kitap iki kitabın birleşiminden oluşuyor. Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı kitabı Charles Mackay tarafından yazılmış. Kitap tarih anlatımı şeklinde yazıldığı için oldukça yavan kalmış. İçerik olarak da tarihteki büyük hisse senedi balonlarının (Missisipi Projesi, Lale Çılgınlığı ve Güney Denizi) nasıl oluştuğu, süreci getiren nedenle ve sonrasına dair panaroma sunuyor. Aslında insanların servet avcılığı yaparken nasıl gözlerinin karardığı, ne kadar budalaca davrandığı, hırs atına binenlerin aynı hüsran sona dört nala gidişleri, pekçoğunun yeni bir işe başlarken öncekilerin yaptığı hataya düşmeyeceklerine inandıklarını, düşüncesizlikleri üzerine içeri