Ana içeriğe atla

KARAR ANI (Kitap İnceleme)

Richard L. Peterson tarafından yazılan kitap Canan Feyyat tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve Ak Portföyün katkılarıyla Scala yayıncılık tarafından 2012 tarihinde basılmıştır. Kitap yeni bir finans modeli sayılan Nörofinansla da ilgili içerikler barındırıyor. Nörofinans; finans, psikoloji, ekonomi ve nörobilim dallarını içeriyor. Nörofinansal paradigma ise genel olarak beynin yapısı ve karar anındaki işleyişi, bilişsel süreçlerde davranışsal ve nöral aktivitelerin laboratuar ortamında deneysel olarak incelenmesi üzerine kurulmuş. Yazar özetle kitapta bilinçaltı düzeydeki önyargı eğilimlerini ve bu eğilimleri olumsuzluklarını giderebilecek egzersizler sunuyor. Kitapta yer yer teknik terimler kullanılmış olsa da okuyucu sıkmayacak basitlikte anlatıldığı için kitabın okunuşunu zorlaştırmıyor.
4 kısım ( Temeller, Duygular ve Finans, Parayı Düşünmek, Uygulama) ve 23 bölümden oluşan kitap 492 sayfadan oluşuyor. 435 sayfa içerik geri kalan kısımlar ise terimler sözlüğü ve kaynakçadan oluşuyor.

Yazar Hakkında

Yazar, 1995 yılında Teksas üniversitesi elektrik mühendisliği ve sosyal bilimler bölümünü aynı anda bitirmiş. 2000 yılında aynı üniversitenin Tıp Fakültesinde takdirle mezun olmuş. 2004 yılında San Mateo Tıp Merkezinde psikiyatri eğitimini gerçekleştirmiş. Ekonomi, finans, psikoloji ve nörobilimalanında pek çok çalışma ve makaleleri mevcut. Ayrıca yazar, piyasa profesyonellerine performans iyileştirme eğitimi veren Market Psycology Consulting’in (Piyasa Psikolojisi Danışmanlığı) kurucusudur.

Kitabın İçeriği ve Alıntılar

Kitap her ne kadar bilimsel yönü fazla olan bir kitap olsa da okuyucuyu çok fazla yormayacak ve kolay okunabilecek şekilde basitleştirilebilmiştir. Verilen bilimsel çalışma örnekleri yeterli seviyede ve okuyucu yoracak aşırı tanımlamalardan kaçınılarak sunulmuş. Ayrıca verilmek istenen ana tema ile uyumlu olan yatırımcı örnekleri istenen hedefi okuyucuya iyice yaklaştıracak cinsten.

Temeller kısmında; piyasaların işleyişindeki aykırılıklar örneklerle açıklanmaya çalışılmış, beynin yapısı ve işleyişi ile ilgili veriler, bilinçaltı süreçleri, duygular ve algılar, kişisel savunma mekanizmaları ve nörokimya hakkında bilgiler verilmiş.
“Matematiksel deha yatırım yönetiminde kısa vadede iyi performans getirebilirdi; ancak duygusal zekânın ikamesi değildi, onun yerine geçemezdi.” Yatırım sadece rakamlara hükmedenlerin yapabileceği bir durumdan çok daha fazlası olduğunu ortaya koyan harikulade bir görüş. İşin çözülmeyi bekleyen; açgözlülük, korku, coşku, hırs, aşırı öz güven vb pekçok boyutu var. “Mesele insanların irrasyonel olup olmadıkları (irrasyoneldirler) değil, aynı zaman diliminde aynı yönde irrasyonel olup olmadıklarıdır. Bireysel davranış tuzaklarını anlamak karar almanızı iyileştirirken, kolektif davranışın dinamiklerini bilmek piyasaların üstünde performans göstermenin kilit unsurudur.” “Duygusal yatırımcılar önlerindeki görüntüyü yönlendirenin olaylar değil, duyguların neden olduğu algısal çarpıklıklar olduğunun farkında değiller.” “Bir ayı piyasası sırasında ekonomi konusunda karamsar düşünmek kolaydır; herkes öyle yapmaktadır. Böyle bir durumda amaç ekonominin olumlu yönlerini, bakılıp da gözden kaçırılanları görmektir. Bu dengeli düşünme, cesaret ve mevcut olan tüm bilgiye soğukkanlılıkla bakma isteği gerektirir.” Olası bir panik anında sürü psikolojine bürünmenin bizi yanlış kararlara yönelteceğinden, soğukkanlı bir şekilde plana bağlı kalmak en doğru eylemdir.  

Duygular ve Finans kısmında ise duyguların ve finansın ilişkisi birçok boyutuyla ele alınmış. Bedenin seslerinden, analiz ve sezginin bütünsel doğasına dair harikulade betimlemeler mevcut. Olumlu ya da olumsuz duygu durumlarının yaşantı sürecine ve kararlara olası etkileri; düşünce süreci, başarıyı düşüren faktörler, stresin sebepleri gibi konulara değinilmiş.
“Zihin iyi yönetilirse, risk ve belirsiz ortamlar, performans ve zaman baskısı sezgisel karar almanın oluşması için en iyi koşullardır.” “Ancak bir şey üzerinde aşırı düşünmenin, kılı kırk yarmanın kurduğu gizli tuzak, güçlü duygusal önyargı eğilimleri ve bilinçdışı duygular birçok yatırımcının sezgisel yargı yeteneğini olumsuz etkiliyor.” “Korku; yargı ve muhakemenin esnekliğini zayıflatır ve bizi kısa vadeli düşünmeye yöneltir. Korku veren olay yaşanıp bittikten sonra, stres hormonu salgı düzeyi azaldığı ve korku yatıştığı için, yatırımcılar daha önce tehlikeden başka bir şey görmedikleri yerde kelepir fırsatları sezmeye başlarlar.” “Yatırımcılar her acil duruma karşı hazırlıklı olmak durumundalar. Pozisyonlar gerilediğinde ve stres düzeyleri yükseldiğinde beyin bilişsel esnekliğini kaybediyor ve çözüm üretemiyor. Bu durumda da panik baş gösterebiliyor ve pozisyonların daha da kan kaybetme olasılığı artıyor.” “Belki de kurallar temelinde işleyen sert bir piyasa analizi yaklaşımı yatırımcının uyum yeteneğini sabote ediyor.” 

Parayı Düşünmek adlı üçüncü kısımda ticaret esnasında karar alınırkenki süreçler ve yaşanılması olağan durumlar hakkında oldukça başarılı deneylerle desteklenen bilgiler sunulmuş.Özellikle de yapılan yatırımların planlı bir şekilde yol haritalarına sahip olmasının ve sürü davranışından kaçınmanın önemi vurgulanmış. Özdenetim ve sabrın başarılı yatırımcılar en önemli özelliklerinden olduğu anlatılıyor. 
“Kayıp riski içeren her kararda korku vardır. Beyin, inanılmaz bir şekilde, kayıplara kazançlardan çok daha duyarlıdır –kayıplara kazançların iki katı ağırlık verir- ve kayıpların gerçekleşmesinden kaçınmaya yönelik kararlar önceliklidir.” Ki bana göre çok da mantıksız sayılmaz. Pekçok değerli yatırımcının ortak önerisinin, önce sermayeyi korumak üzerine kurulu olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. “WarrenBuffett ve David Dreman gibi efsaneleşmiş uzun vadeli değer yatırımcıları, piyasanın temel değerinin çok altında fiyatlandırdığı şirketleri satın alıyorlar. Bir kez aldıktan sonra da piyasa artık o şirketi iskontolu fiyatlandırmayıncaya kadar hisselerini elden çıkarmıyorlar.” İkinci cümle en az birinci kadar, hatta çok daha fazla dikkate değer. Bu da bizi temel veriler bozulmadığı sürece şirketle ortaklığını bozmamanın ne kadar önemli olduğuna götürüyor. “Profesyoneller eğitim ve pratik olmaksızın anılarının tiranlığından kaçamazlar. Finans piyasalarının hafızası yoktur ve geçmişteki zihinsel modellere saplanıp kalan yatırımcılar değişen piyasa koşullarına daha az uyum sağlayacaklardır.” 

Uygulama adlı son kısımda da içerikte bahsedilen durumlar ve bunlara karşı alınabilecek önlemler aktarılmış. Yatırım işinde eğitimin ve değerlendirmenin önemine dair veriler sunulmuş. Piyasalardaki düşüş dönemleri için harikulade öneriler sunulmuş. Yatırımcı günlüğü tutmanın faydaları, nefes egzersizleri, meditasyon ve yoganın faydalarından bahsedilmiş.
“Duygu ve düşüncelerimizin, beynimizin faaliyetlerini nasıl etkilediğini gördüğümüzde, bazı belli olaylar konusunda ve önemli kararlar öncesinde duygularımızı ve düşüncelerimizi bilinçli olarak değiştirmeyi öğrenebiliriz.” “Dweck’in bu bulgusu, bir amacı başarmaya çalışan (örneğin finansal kazanç veya yüksek yatırım getirisi gibi) birinin, başarılı yatırım sürecini öğrenmeye ve bu konuda kendini geliştirmeye odaklanan birine oranla daha kötü sonuçlar alacağını gösteriyor.” “Beynin güzelliği her zorluk karşısında öğrenme, uyum sağlama ve gelişme yeteneğidir. Bilinçdışı önyargı eğilimleri yalnızca alçakgönüllülük, cesaret, merak ve çabayla yönetilebilir ve çılgın piyasalar yalnızca bu şekilde para akışına kanalize edilebilir.” “Eğer kendi içinizde bir yolculuğa çıkmayı seçerseniz, harici ödüllerin (kârlar) yalnızca bir yan fayda olduğunu hatırlayın Nihai başarı, mutlu ve yaşamaya değer bir hayattır.”

Genel olarak yatırım esnasında ipleri elden kaçırmamak için süreç anında gereksiz riske girmemek üzerine bir yöntemin faydaları üzerinde duruluyor. Yani yatırımlarınıza mantığınız ve sezgilerinizle yön vermenizin doğruluğu üzerinde duruyor. Ayrıca yatırım esnasında sizi panikletecek, olumsuz şeyler hissettirecek, aşırı korku ve uzun süreli stres gibi unsurları yaşamamanızı öneriyor. Farkındalık ve disiplinle hassas olduğumuz yönleri öğrenebilir ve bu yönlerimizi geliştirebiliriz. Eğer kitabı bir cümleyle özetleyecek olsam kesinlikle şunu söylerdim: “Yatırımla ilgili iki buçuk yıllık eğitimim içerisinde bundan daha iyi bir kaynak görmedim.” Sermaye piyasalarıyla ilgilenen herkesin kesinlikle okuması gereken bir kitap.


 (Haşim Sönmez)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Babil’in En Zengin Adamı (kitap inceleme)

Gelir dağılımının adaletsizliği. Hemen hemen pek çoğumuzun üzerinde uzlaştığı önemli konulardan biri. Ekonomik sistemlerdeki rahat işleyişi bozan ciddi bir sürtünme kuvveti yaratarak sistemin varlığını tehdit eden realite. Şimdi soru şu: Sistemlerde gelir dağılımı gerçekten adaletsiz mi? Ya da bu adaletsizliği yaratan önemli unsurlar neler olabilir? Elbette bunlar detaylı konular ve bu yazının amacını aşacak türden ayrıntı isteyen, ciddi araştırmalar gerektiren gerçekliklerdir. Bu yazının amacı ilgili kitabımızı tanıtırken, bana harikulade gelen ve bakış açılarında kırılma yaratabilecek bir ayrıntıyı da unutmamak. Elbette ki bu kitabı okuyana değin bunu farketmemiş ve hiç de bu açıdan bakmamıştım. Eminim ki pek çoğumuzun pek çok nedenle üstünden atladığı bu durum bize farklı yaklaşımlar kazandıracak türden. Acaba gerçekten gelir dağılımı mı adaletsiz, yoksa bu adaletsizliği besleyip büyüten bizim tutum ve alışkanlıklarımız mı?.. Babil’in En Zengin Adamı -eski uygarlıkların para k

OLAĞANÜSTÜ KİTLESEL YANILGILAR VE KALABALIKLARIN ÇILGINLIĞI & KARIŞIKLIĞIN KARMAŞASI (İnceleme)

İnsanoğlunun fıtratı gerçekten de değişmiyor. Ciddi şoklar biraz etki etse de kısa süre sonra hepsi unutuluyor. Yine aynı yapı. Duygusal reflekslerle örülmüş bir davranışlar bütünü. Hırs, daha fazlasını isteme ve daha da fazlasına sahip olma güdüsü... Scala yayıncılıktan GPAS İstanbul işbirliği ile çıkan kitap iki kitabın birleşiminden oluşuyor. Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı kitabı Charles Mackay tarafından yazılmış. Kitap tarih anlatımı şeklinde yazıldığı için oldukça yavan kalmış. İçerik olarak da tarihteki büyük hisse senedi balonlarının (Missisipi Projesi, Lale Çılgınlığı ve Güney Denizi) nasıl oluştuğu, süreci getiren nedenle ve sonrasına dair panaroma sunuyor. Aslında insanların servet avcılığı yaparken nasıl gözlerinin karardığı, ne kadar budalaca davrandığı, hırs atına binenlerin aynı hüsran sona dört nala gidişleri, pekçoğunun yeni bir işe başlarken öncekilerin yaptığı hataya düşmeyeceklerine inandıklarını, düşüncesizlikleri üzerine içeri